Yazım Bilgisi ÖSS Soruları ve Cevapları –64 Soru
1.
“Gökbilim ve coğrafya ile ilgili konuların anlatımında, dünya ile öteki gezegen adları, güneş ve ay sözcükleri büyük harfle yazılır.”
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu kurala uyulmamıştır?
A) Ay, Dünya’nın çevresini yirmi dört saatte dolaşır.
B) Sabahleyin dünyayı dolaştım ama istediğimi bulamadım.
C) Camlardan içeriye Güneş girdi.
D) Her zaman dünya bir yana, çocuğum bir yana derdi.
E) Yapılan deney, Güneş tutulması ile ilgiliydi.
(1981 - ÖSS)
Soruda büyük harflerin kullanımıyla ilgili bir kural verilmiştir. Bu kural ay, dünya, güneş ve diğer gezegen adlarının gerçek anlamlarında kullanılırsa büyük, diğer durumlarda küçük harfle başlayacağıdır. Seçeneklere baktığımızda, ay, dünya ve güneş sözcükleri A ve E’de gökbilimdeki anlamlarıyla kullanıldığından gerçek anlamdadır ve büyük harfle başlamıştır. B’de dünya sözcüğü “birçok yer”; D’de “değerli ne varsa” anlamlarında olduğundan mecaz anlamdadır ve küçük harfle yazılmıştır. C’de ise güneş sözcüğü gökbilim anlamıyla değil, ısı ve ışık anlamıyla kullanılmıştır. Yani mecaz anlamdadır. Küçük harfle yazılması gerekirken büyük harfle yazılmıştır.
Cevap C
2.
“Bu konuyu başka bir açıdan alalım (I) Örneğin (II) son on beş yirmi yılın bazı sorunlarını hatırlayalım (III) İlköğretim seferberliği, çok partili hayata geçiş, tarımın makineleşmesi gibi.”
Parçada numaralandırılmış yerlere, sırasıyla, getirilebilecek en uygun noktalama işaretleri aşağıdakilerden hangisidir?
A) (.) (:) (;) B) (.) (,) (:) C) (:) (,) (.)
(1982 - ÖSS)
Seçeneklere baktığımızda (I) nolu yere nokta, iki nokta ya da noktalı virgül gelebildiğini görürüz. Şimdi bu noktalamaların nerelerde kullanıldığına bakalım. İki nokta kendinden sonra açıklama bildiren ya da örneklerin sıralandığı cümlelerin sonuna konur. Birinci cümleden sonra herhangi bir açıklama yapılmadığına göre buraya iki nokta değil, nokta konulması gerekir. Noktalı virgül ise daha çok anlamca birbirine bağlı sıralı cümlelerin arasında kullanılır. Birinci ve ikinci cümle bir sıralı cümle oluşturmaz. (II) nolu yere ise, “Örneğin” sözü bir cümle oluşturmadığından sadece virgül konabilir. (III) nolu yere ise hatırlanan bazı sorunlar açıklandığı için ve açıklama yapılmadan önce de iki nokta kullanılacağı için en uygun noktalama işaretleri B’de verilenlerdir.
Cevap B
3.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, bitişik yazılması gereken “de”, ayrı yazılmıştır?
A) Size bu mektupla birlikte bir öykü de gönderiyorum.
B) Eksik olmasın; beni de düşünüp bir tane göndermiş.
C) Uzun cümlelerin de, bir tadı bir güzelliği vardır.
D) Su, hava, ışık, bitki, bir de insanlarının yumuşak huyu...
E) Sıkıntılı günlerim de arkadaşlarıma giderim.
(1982 - ÖSS)
Türkçede iki türlü “de” vardır. Birincisi bağlaç olan, diğeri hal eki olan. Hal eki, eklendiği sözcüğe yer, zaman, durum anlamları katarak onların cümle içindeki görevlerini belirler, daima bitişik yazılır, cümleden çıkarıldığında cümlenin anlamı bozulur. Bağlaç olan “de” ise cümlede sözü edilen başka şeylerin de olduğu anlamını verir. Daima ayrı yazılır ve cümleden çıkarıldığında cümlenin anlamı bozulmaz, ancak biraz daralabilir. Buna göre seçeneklere baktığımızda A’da öyküden başka şeylerin de gönderildiği anlamı vardır. Cümleden çıkarırsak anlamda bozulma olmaz. Yani bağlaçtır, ayrı yazılır. Diğer seçeneklerde de aynı yöntem denenebilir. E’de ise “gitmek” eyleminin yapıldığı zamanı bildiren “günlerimde” sözündeki “de” hal ekidir. Üstelik, cümleden çıkarıldığında, cümle anlamsız hale dönüşüyor. Öyleyse bu, hal ekidir, bitişik yazılmalıdır. Oysa cümlede ayrı yazılmıştır.
Cevap E
4.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, büyük harflerin kullanımı ile ilgili bir yazım (imla) yanlışı vardır?
A) Karayel kuzeybatıdan eser.
B) Doğu Anadolu’da kara iklimi etkilidir.
C) Türkiye’nin Güneyi genellikle yağışlıdır.
D) Amerika’nın kuzey komşusu Kanada’dır.
E) Arjantin bir Güney Amerika ülkesidir.
(1983 - ÖSS)
Seçeneklerin tümünde yön bildiren sözcüklerin olduğu dikkatimizi çekiyor. Burada hemen şu kuralı hatırlayalım: Yön bildiren sözcükler yönünü bildirdiği isimden önce gelirse büyük harfle, sonra gelirse küçük harfle başlatılarak yazılır. Buna göre A’da “kuzeybatı” sözcüğü yön bildiriyor. Ancak herhangi bir isme bağlı olmadığı için küçük harfle başlatılmış, doğrudur. B ve E’de isimlerden önce geldiği için büyük harfle başlatılmış, doğrudur. C ve D’de isimlerden sonra gelmiş, küçük yazılması gerekir. Ancak C’de büyük harfle başlatılmış. Dolayısıyla bir yazım yanlışı yapılmıştır.
Cevap C
5.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinin sonuna bitmemişlik nedeniyle üç nokta (...) konması uygun olur?
A) Hep yakınır dururuz, kitap gereği gibi satılmıyor, okunmuyor diye
B) Ünlü yazarlarımızın kitaplarıydı burada sergilenenler
C) Birkaç yüz kitap imzalayınca sayı binleri buluyor gibi gelir insana
D) Sadece öğrenciler değildi gelenler, öğretmenler, memurlar, yaşlılar
E) Gelenlere kitap imzalarken böyle düşünceler geçiyordu içimden
(1983 - ÖSS)
Üç nokta daha çok şuralarda kullanılır:
Anlamca tamamlanmamış cümlelerin sonunda
Benzer örneklerin sürdürülebileceğini göstermek için
Söylenmek istenmeyen sözlerin yerine
Sözün bir yerde kesildiğini anlatmak için
Bir alıntının alınmayan yerlerini göstermek için
Buna göre seçeneklere baktığımızda, A, B, C, E seçeneklerinde cümlenin yargısının tamamlandığını, dolayısıyla sonuna nokta konulması gerektiğini görüyoruz. D’de ise gelenlerin kimler olduğu sıralanıyor ve sayılanlardan farklı kişilerin de olduğu izlenimi veriliyor. Dolayısıyla benzer örneklerin sürdürülebileceğini göstermek için, bu cümlenin sonuna üç nokta konulmalıdır.
Cevap D
6.
“Ek olan ki kendinden önceki kelimeye bitişik yazılır ve ünlü uyumuna uymaz. Bağlaç olan ki ayrı bir kelimedir. Kendinden önce ve sonra gelen cümleleri bağlar, ayrı yazılır.”
Bu kurala göre aşağıdaki cümlelerden hangisinde ki’nin yazımı (imlası) yanlıştır?
A) Türk tiyatrosundaki bu duraklamanın nedenleri üzerinde durmak gerek.
B) Öyle sanıyorum ki zevk kadar kişiden kişiye değişen bir kavram yoktur.
C) Yazıda o kadar çok terim kullanılmış ki sık sık sözlüğe bakmak gerekiyor.
D) Kitabın başındaki şiirlerden onun dünyaya bakış açısı hemen anlaşılır.
E) Görülüyorki, o, yazılarında yeni düşünceler sunan bir kişi değildir.
(1983 - ÖSS)
Türkçede iki tür “ki” vardır: İlgi eki ve bağlaç. İlgi eki cümlede ismin yerine geçer ve daha çok isim tamlamalarında tamlayana eklenip tamlananı karşılar. “Okulun kapısı kırılmış, ama sınıfınki sağlam.” cümlesinde altı çizili sözcükteki “ki” eki kapı isminin yerine geçmiştir. İlgi ekinin diğer bir işlevi de sıfat yapmaktır. “Ağaçtaki kuşlar ötüşüyordu.” cümlesinde altı çizili sözcükteki ek, kuşların bulunduğu yeri bildirerek sıfat yapmıştır. Bu iki durumda “ki” bitişik yazılır. Bağlaç olan “ki” ise daha çok açıklama bildirir. Çekimli fiillerden sonra gelerek onu başka cümlelere bağlar. Daima ayrı yazılır. Cümleden çıkarıldığında ilgi eki, cümlenin anlamında ve eklendikleri sözcüğün görevinde değişiklik yapar. Ancak bağlaç olan “ki” cümleden çıkarılsa da cümlede herhangi bir değişiklik olmaz. Buna göre seçeneklere baktığımızda A’da ve D’de sıfat yapmış ve bitişik yazılmış, doğrudur; B, C ve E’de çekimli fiillerden sonra gelmiş ayrı yazılması gerekir. B ve C’de ayrı yazılmış, ancak E’de bitişik yazılmış; dolayısıyla yazımda yanlışlık yapılmıştır.
Cevap E
7.
“Üçüncü kişi iyelik eki alan kelimelerin sonuna ile getirilince araya (y) koruyucu ünsüzü girer ve ile’nin başındaki (i) ünlüsü düşer. Bu kelimeler büyük ünlü uyumuna uyar.”
Aşağıdaki cümlelerden hangisinde bu kurala örnek olabilecek bir kullanım vardır?
A) Gelirken dergiyle gazeteyi de getirmeyi unutma.
B) Kardeşiyle sinemaya gitmek istememişti.
C) Büyükbabayla torun çok iyi anlaşıyorlar.
D) Büyük bir gürültüyle içeri giren oymuş.
E) Anneyle kızı aynı evde oturuyorlarmış.
(1983 - ÖSS)
Verilen kuralı dikkatle incelersek, sözcüğün önce üçüncü kişi iyelik eki alması ve buna ile’nin eklenmesi gerektiğini görürüz. Sonra meydana gelen ses olayı üzerinde durulmuş. Seçeneklere baktığımızda “dergiyle, kardeşiyle, büyükbabayla, gürültüyle, anneyle” sözcüklerinde “ile”yi görüyoruz. Bu sözcükler arasında iyelik ekini alan tek sözcük “kardeşiyle”dir. Dolayısıyla diğerleri anlatılan kurala uymuyor. Burada sizi yanıltan, “Bu sözcükler, büyük ünlü uyumuna uyar.” denmesi olabilir. Buradan kasıt ile’nin uyuma girmesi olmalıdır. Yoksa kardeşiyle sözü bu uyuma uymaz.
Cevap B
8.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır?
A) İlk TBMM, 23 Nisan 1920’de Ankara’da toplandı.
B) 30 Ağustos 1922’de, Başkumandanlık Meydan Savaşı zaferle sonuçlandı.
C) Saltanat, 1 Kasım 1922’de kaldırıldı.
D) Cumhuriyet, 29 Ekim 1923’de kuruldu.
E) 1 Kasım 1928’de, yeni Türk harfleriyle ilgili yasa kabul edildi.
(1984 - ÖSS)
Yazım yanlışı D’de yapılmıştır. “1923’de” sözündeki “de” aslında “te” olmalıdır. Çünkü, sert sessizle (ç, f, t, h, s, k, p, ş) biten sözcüklere, sessizle başlayan bir ek geldiğinde, ekin başındaki ünsüz sertleşir. Buna ünsüz benzeşmesi ya da sertleşmesi denir. Görüldüğü gibi “üç” sözcüğünün sonunda sert sessiz var, öyleyse ek de sertleşmeli ve “te” olmalıdır. Elbette bu, sert ve yumuşak biçimleri olan seslerde geçerlidir, bunlar da “p, ç, t, k” sessizleridir. Bunların yumuşakları ise “b, c, d, g, (ğ) sessizleri olacaktır.
Cevap D
9.
“Kesme işareti, kişi adlardan sonra konur. Gerektiğinde, bütün özel adlardan sonra da konabilir.”
Bu kurala göre, aşağıdaki cümlelerden hangisinde bir yazım yanlışı yapılmıştır?
A) Bahar’ı okula başlattık.
B) Bahar’da bu kitap var.
C) Bahar’ı görmeden yaz geldi.
D) Baharda buralar çok güzel olur.
E) Bahar’la Sevim birlikte gelecek.
(1984 - ÖSS)
Kurala göre kesme işareti özel adlardan sonra gelen çekim eklerinde kullanılır. Oysa C’de “bahar” mevsim ismidir. Yani cins ismidir, eklerin kesmeyle ayrılması gerekmez. A, B, E’de “Bahar” özel isim olduğundan ayrılmış, doğru; D’de cins ismidir, ayrılmamış yine doğrudur.
Cevap C
10.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde iki nokta (:) yerinde kullanılmıştır?
A) Nereye gideceğini bilmiyordu: Sığınacak bir kapısı yoktu.
B) Dört yanı ormandı: Kuşlar ötüyor, çiçekler kokuyordu.
C) Derler ki: Emirler çeşmesi, Karaca’nın sazına uyup çoşmuştu.
D) Karaca, yaşlı adamın yüzüne baktı: Ak saçlı, ak sakallıydı.
E) Yeni bir ad verdiler Hasan’a: Karaca.
(1985 - ÖSS)
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde iki nokta (:) yerinde kullanılmıştır?
A) Nereye gideceğini bilmiyordu: Sığınacak bir kapısı yoktu.
B) Dört yanı ormandı: Kuşlar ötüyor, çiçekler kokuyordu.
C) Derler ki: Emirler çeşmesi, Karaca’nın sazına uyup çoşmuştu.
D) Karaca, yaşlı adamın yüzüne baktı: Ak saçlı, ak sakallıydı.
E) Yeni bir ad verdiler Hasan’a: Karaca.
Cevap E
11.
Aşağıdaki cümlelerde altı çizili kelimelerin hangisinde yazım yanlışı yoktur?
A) Ucuzca bir otel arıyordu.
B) Ahbapca bir tutum takındı.
C) Kendisinden yaşca hayli küçüktü.
D) Başını hafifce öne eğdi.
E) Beğenmediğini açıkca söyledi.
(1985 - ÖSS)
Altı çizili olan sözcüklerde ünsüz benzeşmesinin olup olmadığı sorulmuş. Bununla ilgili bilgiyi 8. sorudan öğrenebilirsiniz. Buna göre “ahbap, yaş, hafif, açık” sözcüklerinin sonunda sert ünsüzler bulunduğu için, ek “-ca” değil “-ça” olmalı, yani sert ünsüzle başlamalıdır. Oysa “ucuz” sözcüğünün sonundaki ses yumuşak ünsüzdür ve ek doğru yazılmıştır.
Cevap A
12.
Aşağıdaki cümlelerden hangisinde bir yazım yanlışı vardır?
A) Az kitap okuyan bir toplum muyuz?
B) Bu kitapları siz mi aldınız?
C) Çok okunan kitaplar bunlar mıdır?
D) Burası kitap okumak için uygun mudur?
E) Bu kitabı niçin oku muyorsunuz?
(1986 - ÖSS)
Seçeneklerde hep soru cümlelerinin olması, yanlışın sorularla ilgili olduğunu çağrıştırıyor. Dikkatimizi ‘mi’nin yazımına verelim. “mi” soru eki kendinden önceki sözcüğe ayrı kendinden sonraki eklere bitişik yazılır. A, B, C, D’de buna uyulmuştur. E’de de soru anlamı var, ancak bunda soru anlamı “mi” ile değil “niçin” ile sağlanmış. Dolayısıyla ayrı yazılan “muyorsunuz” da mi soru eki yoktur. Orada “okumamak” olumsuz fiilinin sonundaki “a”, “- yor” ekinin darlaştırıcılığından dolayı ‘u’ olmuş. Yani ayrı yazılmasını gerektiren bir durum yok.
Cevap E
13.
Aşağıdakilerin hangisinde virgül kaldırılırsa cümlenin anlamı değişir?
A) Karanlık, dar sokaklardan geçmesi gerekiyordu.
B) Doktor hanım, yazısını bitirerek doğruldu.
C) Bu gece, nöbet sırası ona gelmişti.
D) Küçük, çam ağacının arkasına saklanmıştı.
E) Koca bir yılı, böyle bekleyerek geçirecekti.
(1986 - ÖSS)
Virgül, eş görevli söz öbeklerinin arasında kullanılır. Ancak sıfatla isim arasında kullanılmaz. A’da sıfatlar arasında kullanılmış. B’de özneyi belirtmek için, C ve E’de zarf tümleçlerini belirtmek için kullanılmış. Virgülü kaldırdığımızda sözcüklerin görev ve anlamlarında değişme olmaz. D’de ise öznenin belirtilmesinde kullanılmış. Eğer burada kullanılmasaydı, “küçük”, çam ağacının sıfatıymış gibi olurdu. Sonuçta sıfatla isim arasına herhangi bir noktalama koyulmadığından buradaki “küçük” ismini sıfat olarak düşünemeyiz. Buna görev olarak adlaşmış sıfat denir.
Cevap D
14.
Aşağıdakilerin hangisinde “bir takım” sözü bitişik yazılmalıdır?
A) Bir takım ansiklopediye dünyanın parasını ödedim.
B) Bir takım insanlar iki şiir yazmakla şair olunur sanıyorlar.
C) Kendisine beyaz, güzel bir takım almış.
D) Bu oda ancak bir takım koltuk alır.
E) Bir takım çocuk elbisesi 6000 lira olmuş.
(1986 - ÖSS)
“Bir takım” sözü cümlede “bazı” anlamına geliyorsa bitişik yazılır. Buna göre B’de “bazı insanlar” anlamı görüldüğünden sözün yazımı yanlıştır. Diğer seçeneklerde “takım” kendi anlamında kullanılmıştır. Dolayısıyla bitişik yazılmaz.
Cevap B
15.
Yarışmada Cahit Sıtkı’nın “Otuz Beş Yaş” şiiri birinci, Atilla İlhan’ın “Cebbaroğlu Mehemmet’i” ikinci, Fazıl Hüsnü’nün “Çakır’ın Destanı” adlı kitabından bir parça da üçüncü oldu.
Bu cümledeki virgüller (,) virgülün kullanımı ile ilgili aşağıdaki kurallardan hangisine bir örnek olabilir?
A) Özne ve yüklem arasına başka öğeler girmişse, özneden sonra konur.
B) Eş görevli sözcükleri, sözcük öbeklerini ve sıralı cümleleri ayırmada kullanılır.
C) Cümlede vurgulu bir biçimde belirtilmesi gereken öğelerden sonra konur.
D) Arasöz ve aracümlelerin başında ve sonunda kullanılır.
E) Tırnak içine alınmamış aktarma cümlelerin sonunda, tırnak imi yerine kullanılır.
(1988 - ÖSS)
Cümledeki virgüller birinci, ikinci ve üçüncü olan eserin yani aynı görevde kullanılan söz öbeklerinin arasında kullanılmıştır.
Cevap B
16.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır?
A) Çocuk, bu gece de sürekli olarak öksürdü.
B) Akşam, televizyon filmini izleyebildin mi?
C) Bu gelen Ahmet’miydi acaba?
D) Çarşıda, her gördüğünü almak istiyordu.
E) Bu yıl da bahar bir türlü gelmiyor.
(1988 - ÖSS)
Yazım yanlışı C’de yapılmıştır. “Ahmet’miydi” sözünde kullanılan kesme işareti yazım yanlışına neden olmuştur. Çünkü “mi” kendinden önceki sözcüğe daima ayrı yazılır. Kesme işareti ise özel isimlere çekim eki getirildiğinde, eklerin ayrılmasında kullanılır. “mi” çekim eki olmadığına ve zaten ayrı yazıldığına göre kendinden önce kesme işaretinin kullanılması yanlıştır.
Cevap C
17.
Aşağıdakilerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır?
A) Ağızın içi B) Asfaltın onarımı
C) Saçlarının rengi D) Herkesin derdi
(1989 - ÖSS)
Türkçede ağız, burun, boyun gibi bazı organ isimlerinden; sabır, akıl gibi bazı Arapça söz cüklerden ve bunlar gibi, son hecesinde “ı, i, u, ü” dar ünlüleri bulunan bazı sözcüklerden sonra ünlü ile başlayan bir ek geldiğinde bu sözcüklerin son hecelerindeki dar ünlüler düşer. Buna ses düşmesi denir. Ses düşmesi, olması gereken yerde yapılmamışsa yazım yanlış olur. Buna göre A’nın yanlış olduğunu söyleyebiliriz. “Ağızın” sözcüğünde ses düşmesi olmalı yani “ağzın içi” olmalıdır.
Cevap A
18.
Aşağıdakilerin hangisi yazım ve noktalama bakımından doğrudur?
A) Beklediğimiz otobüs, Ulus’dan kalkıp Kızılay’dan geçerekmi buraya gelecek?
B) Beklediğimiz otobüs Ulus’dan kalkıp Kızılay’dan geçerek mi buraya gelecek?
C) Beklediğimiz otobüs, Ulus’tan kalkıp; Kızılay’dan geçerekmi buraya gelecek?
D) Beklediğimiz otobüs, Ulus’tan kalkıp Kızılay’dan geçerek mi buraya gelecek?
E) Beklediğimiz otobüs; Ulus’tan kalkıp, Kızılay’dan geçerek mi buraya gelecek?
(1989 - ÖSS)
A’da “Ulus’dan” değil “Ulus’tan” olacak, B’de de aynı, C’de “mi” soru eki ayrı yazılacak, E’de ise sıralı cümle olmadığından noktalı virgül(;) değil virgül(,) kullanılacak, D’de hata yok.
Cevap D
19.
Aşağıdakilerin hangisinde “kısa çizgi”(-) kullanılmaz?
A) Bir olayın başlangıç ve bitiş tarihlerinin arasında
B) Cümle içindeki arasözlerin başında ve sonunda
C) Birbiriyle ilişkili iki ülke adının arasında
D) Dilbilgisi incelemelerinde, eklerin başında
E) Cümle içinde eş görevli sözcüklerin arasında
(1989 - ÖSS)
Cümle içinde eş görevli sözcükler arasında virgül kullanılır. Dolayısıyla E, kısa çizginin kullanılmayacağı bir yerdir.
Cevap E
20.
“Yüz bin okur tarafından bir kez mi okunmak istersiniz, yoksa, bir okur tarafından yüz bin kez mi ( ) Bu soruya Paul Valery şu yanıtı verir ( ) “Yüz bin okur tarafından yüz bin kez okunmak isterim ( )
Bu parçada parantezlerle belirtilen yerlere sırasıyla, aşağıdakilerin hangisinde verilen noktalama işaretleri getirilmelidir?
A) (?), (:), (.) B) (.), (:), (!) C) (?), (.), (!)
(1990 - ÖSS)
Birinci cümle soru yargısı taşıyan bir cümle olduğundan sonuna soru işareti gelmelidir. İkinci işaretli yere, önceki cümle açıklama yapılacağını bildirdiği ve daha sonra da bu, açıklandığı için iki nokta(:); tırnak işareti içindeki cümle bir yargı cümlesi olduğundan sonuna nokta (.) getirilmelidir.
Cevap A
21.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir noktalama yanlışı yoktur?
A) Bu annemin, İstanbul’da, doğan bir kadının öyküsüdür.
B) Bu, annemin İstanbul’da doğan, bir kadının öyküsüdür.
C) Bu annemin İstanbul’da doğan bir kadının, öyküsüdür.
D) Bu, annemin, İstanbul’da doğan bir kadının, öyküsüdür.
E) Bu annemin, İstanbul’da doğan, bir kadının, öyküsüdür.
(1990 - ÖSS)
Cümlede arasöz kullanılmış. Arasözlerin başında ve sonunda virgül kullanılır. “İstanbul’da doğan bir kadının” arasözünün A, B, C seçeneklerinde başında ve sonunda virgül kullanılmamış. E’de ise “bu” işaret zamirinden sonra virgül kullanılmadığından, sözcük sıfat gibi olmuş. Dolayısıyla o da yanlıştır. D’de hata yapılmamış.
Cevap D
22.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcüğün yazımı yanlıştır?
A) O da babası gibi hukuku seçmiş.
B) Ben bu renkten hiç hoşlanmam.
C) Göğüsüme bir ağrı girdi.
D) Son günlerde onun bana karşı tavrı değişti.
E) Suyun tazyikinden çimler toprağa yapışmış.
(1991 - ÖSS)
Yanlış yazım C’dedir. Çünkü son hecesinde dar ünlü bulunan “göğüs” sözcüğüne, ünlüyle başlayan bir ek geldiğinde son hecedeki dar ünlünün, ses düşmesi kuralına göre düşmesi gerekir. Oysa burada böyle bir düşme olmamış. Yani sözcük “göğsüme” şeklinde olmalı. Soruda ayrıca A’daki “hukuk” ve E’deki “tazyik” sözcükleri dikkatimizi çekiyor. Aslında iki ünlü arasında kalan “k” sert ünsüzünün yumuşaması ve “ğ” olması gerekirdi. Ancak bu, Türkçe sözcüklerde geçerlidir. Özellikle son hecesi uzun okunan sözcüklerde yumuşama olmaz.
Cevap C
23.
Kar, yılın ilk karı ( ) Belliydi yağacağı, kaç gündür neydi o soğuklar öyle ( )
Yukarıda parantezle belirtilen yerlere sırayla, aşağıdakilerin hangisinde verilen noktalama işaretleri getirilmelidir?
A) (...), (!) B) (:), (?) C) (:), (.)
(1991 - ÖSS)
Birinci işaretli yere üç nokta gelmelidir. Çünkü yüklemi olmayan, okuyucunun yorumuna bırakılan tamamlanmamış cümlelerin sonuna üç nokta gelmelidir. Diğer işaretli yere ise soğukların şiddetli olduğu, bir duyguyu aktaracak şekilde verildiği için ünlem getirilmelidir.
Cevap A
24.
Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki altı çizili sözün yazımı yanlıştır?
A) Ben buraları karış karış bilirim.
B) Aradan aşağı yukarı on yıl geçti.
C) Yeni deniz altılar alınacakmış.
D) Sabahleyin apar topar yola çıktılar.
E) İkinci asma köprü yarın trafiğe açılıyor.
(1992 - ÖSS)
C’deki altı çizili sözcük bir bileşik sözcüktür. Yani iki sözcük kendi anlamlarını yitirerek bir araya gelmiş ve yeni bir sözcük oluşturmuştur. Bu tür sözcükler daima bitişik yazılır. A, B ve D’deki altı çizili sözcükler ikilemedir, ikilemelerse ayrı yazılır. E’de ise bir köprü çeşidi söylenmiştir ve sözcükler anlamlarını kaybetmemişlerdir.
Cevap C
25.
Aşağıdaki cümlelerden hangisinin sonuna soru işareti konmalıdır?
A) Bu durumda, susmaktan başka bir şey yapamazdım ki
B) O anda, bu işin içinden nasıl çıkabilirim diye düşündüm
C) Ona bu konuda düşüncelerimi söylemeli miydim, bilemiyorum
D) Bu önerimizi kabul eder mi, ne dersiniz
E) Bunu bana neden şimdi söylüyorsunuz, anlayamadım
(1992 - ÖSS)
Soru işareti, cevap almak amacıyla hazırlanan yani soru yargısı bildiren cümlelerin sonuna konur. Bu özelliği D’de görüyoruz. B, C ve E’de soru yargısı var ancak temel cümle, yani yüklem soru özelliği göstermediğinden cümlelerin sonuna nokta konmalıdır. A’da ise soru bildirebilecek bir sözcük yok.
Cevap D
26.
Kasabaya karşıdan baktığınızda, büyük bir tepenin yamacına yayılmış, çatısı olmayan yüzlerce yapı görürsünüz (I) İçine girdiğinizde de yıkık, sıvaları solmuş, dökülmüş duvarlar (II) Ot bürümüş, dar, taş sokaklar (III)
Yukarıda numaralanmış cümlelerin sonuna sırasıyla aşağıdakilerin hangisinde verilen noktalama işaretleri getirilmelidir?
A) (:), (...), (.) B) (.), (...), (...)
C) (...), (:), (.) D) (:), (.), (!)
(1992 - ÖSS)
(I) nolu yere, cümle bir haber cümlesi olduğundan ve yargıyı tamamladığından nokta (.); (II) ve (III) nolu yerlere cümlenin yüklemi bulunmadığından, yani cümle tamamlanmamış olduğundan üç nokta (...) getirilmelidir.
Cevap B
27.
Sonunda süreksiz sert ünsüzlerden (p, ç, t, k) biri bulunan sözcük, ünlü ile başlayan bir ek aldığında sondaki sert ses yumuşar.
Aşağıdaki sözcüklerden hangisi bu kurala uymaz?
A) araç B) tabak C) söğüt
(1993 - ÖSS)
Açıklanan kural ünsüz değişimi kuralıdır. Seçeneklerde verilen sözcüklerin sonuna “-i” hal ekini getirerek denersek araç-aracı; tabak-tabağı; söğüt-söğüdü; dolap-dolabı; koç-koçu. Görüldüğü gibi son sözcükte herhangi bir yumuşama olmamış. Tek heceli sözcüklerde genellikle olmaz. Ancak “çok-çoğu” gibi olanlar da vardır.
Cevap E
28.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı vardır?
A) Aradığın bilgiyi ansiklopedinin 6’ncı cildinde bulabilirsin.
B) Mektubuna “Sayın Başkan” diye başlayabilirsin.
C) Konser, yarın akşam saat 20.30’a ertelenmiş.
D) 1975’te Liseyi, 1979’da Üniversiteyi bitirmiş.
E) 22 Mart Pazartesi günü göreve başlayacakmış.
(1993 - ÖSS)
Yazım yanlışı D’de yapılmıştır. Bu cümledeki “Lise” ve “Üniversite” sözcükleri, belli bir lise veya üniversiteyi ifade etmediğinden, yani herhangi bir lise veya üniversite olduğundan küçük harfle başlamalıdır.
Cevap D
29.
(I) Günlük hayatımızda hoş olmayan birtakım durumlarla karşılaşıyor, üzülüyoruz. (II) Bu, sabah evden çıktıktan hemen sonra başlıyor. (III) Dolmuşlar, ilgililerce belirlenen duraklarda durmuyor. (IV) Otobüse, dolmuşa binerken kimse sıraya girmek istemiyor. (V) Üstelik, bu durumlara herkes alışıyor, hiç kimse ses çıkarmıyor.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde virgülün kaldırılması anlam karışıklığına yol açar?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
(1993 - ÖSS)
II. cümlede virgülün kaldırılması anlam karışıklığına yol açar. Çünkü virgül varken bu sözcük zamir görevinde olur ve başlayan şeyin yerine geçer. Eğer virgül kaldırılırsa “bu sabah” sıfat tamlaması olur. Bu durumda cümlenin öznesi gizli kalır. Dolayısıyla bu cümleden virgül çıkarılmamalıdır.
Cevap B
30.
Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki altı çizili sözcük ek alırken bu sözcüğün ünsüzlerinden biri düşmüştür?
A) Susuzluktan balkondaki tüm çiçekler sararmış.
B) Yazar, bu romanında çok fazla devrik cümle kullanmış.
C) Soğuktan burnu kıpkırmızı olmuş.
D) Bu konuda senin de fikrini almak istiyorum.
E) Otobüsümüz, adını bilmediğim büyücek bir kasabadan geçti.
(1994 - ÖSS)
Özellikle ünsüzlerinden sözüne dikkat edelim. Çünkü A, B, C, D’dekilerde ünlü düşmesi vardır. E’de ise “büyücek” sözü “büyükcek” şeklinde olacakken “k” düşmüştür. Bu, ünsüz olduğundan sorunun cevabıdır.
Cevap E
31.
Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki altı çizili sözün yazımı yanlıştır?
A) Şu ana kadar toplantının konusuyla ilgili herhangi bir açıklama yapılmadı.
B) Bu konu üzerinde biraz daha durmanız gerekiyordu.
C) Nedense birtakım insanlar bu gerçeği kabul etmiyor.
D) O gün, kentte heryer bayraklarla donanmıştı.
E) Akşama doğru hava birdenbire değişmişti.
(1994 - ÖSS)
Yazımı yanlış olan sözcük D’dedir. Çünkü hem “her” hem “yer” sözcükleri kendi anlamlarıyla kullanılmışlardır. Bileşik isim olmadığından, bitişik yazılmaları için hiçbir sebep yoktur.
Cevap D
32.
Bir şiir düşünün: Sözcükler yerli yerinde, imgeler özgün ( ) çağrışımlar zengin, deyiş kusursuz ( ) Ama eksik bir yanı var ( ) Peki nedir bu şiirde eksik olan ( ) Şairin kişiliği!
Bu parçada parantez ( ) içindeki boşluklara aşağıdakilerin hangisinde verilen noktalama işaretleri sırasıyla getirilmelidir?
A) (,), (.), (.), (?) B) (...), (:), (,), (.)
C) (:), (.), (.), (...) D) (.), (,), (!), (?)
(1994 - ÖSS)
Şiirin özellikleri sıralandığından boş bırakılan birinci yere virgül (,); ikinci yere cümle bittiğinden nokta (.); üçüncüye bir haber cümlesi olduğundan nokta (.); dördüncüye bir soru cümlesi olduğundan soru işareti (?) getirilmelidir.
Cevap A
33.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kesme işareti ( ' ) yanlış kullanılmıştır?
A) Siz’de toplantıya katılmalısınız.
B) TV’deki açık oturumu izledin mi?
C) 22.6.1955'te on sekiz yaşına gireceğim.
D) Dr. Sinan Bey’i mi arıyorsunuz?
E) İlkokul öğrencileri İzmir’in kurtuluşunu canlandırdı.
(1995 - ÖSS)
Kesme işareti A’da yanlış kullanılmıştır. Çünkü “de” bağlacı bir sözcük sayılır ve hiçbir zaman kendinden önceki sözcüğe bitişik yazılmaz. Kesme işareti ise ancak bitişik yazılması gereken eklerin değişik durumlarda ayrı yazılması gerektiği zaman ekle sözcük arasında kullanılır. Bağlaç, ek olmadığından kesmeyle ayrılması yanlış olmuştur.
Cevap A
34.
Dilin günlük yaşamdaki kullanımından uzağa düşen ürünler daha çok şiir alanında görülmektedir. Öyle ki (I) şairler arasında ortak dille şiir yazılamayacağına inananlar bile vardır. Kimi şairler (II) zaman zaman sözcüklerin seçimi, bir araya getirilişi, seslerin uyumu konusunda çok aşırı davranabiliyorlar (III) Nitekim (IV) bu yolda coşup, şiirde bulunması gereken özellikleri taşımayan şiirler yazanlar olmuştur. Ama şunu unutmamak gerekir (V) Şiirde biçimsel başarının anahtarı, kullanılan malzemeden çok onun kullanılışıdır.
Bu parçadaki numaralı yerlerden hangisine iki nokta (:) konulmalıdır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
(1995 - ÖSS)
İki nokta, bir cümlede açıklama yapılacaksa, açıklama yapmadan hemen önce kullanılır. Parçada “Ama şunu unutmamak gerekir” sözü bir açıklama yapılacağını bildirir. Öyleyse sonuna iki nokta konmalıdır. Bundan sonra “unutulmaması gereken şeyin ne olduğu” açıklanmıştır.
Cevap E
35.
Doktorlar, yaşlılıkda spor yapmanın kişiyi psikolojik
I II III
ve fizyolojik bakımdan rahatlattığını söylüyorlar.
IV V
Bu cümlede altı çizili sözcüklerden hangisinin yazımı yanlıştır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
(1995 - ÖSS)
“Yaşlılıkda” sözünün yazımı yanlıştır. Çünkü sert ünsüzlerden sonra yumuşak ünsüzün gelmemesi gerekiyor. Burada “k” sert ünsüzdür, sonra gelen “d” yumuşak ünsüzdür. Bunlar bir araya gelmez. Doğrusu “yaşlılıkta” olmalı “d” yerine “t” gelmelidir.
Cevap A
36.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır?
A) İşini çok iyi bilirdi, ama yine de bana danışmadan hiçbir şey yapmazdı.
B) Bunca yıl çalıştıktan sonra öğretmenliği bırakmak hiç te kolay değildi.
C) Onunla haftada bir gün buluşup sinemaya ya da tiyatroya giderdik.
D) Çocuğunun bir sıkıntısı olduğunu sezdi mi onu konuşturmaya çalışır, rahatlatırdı.
E) Anladım ki onun her istediğini yapmak doğru bir şey değilmiş.
(1996 - ÖSS)
Yazım yanlışı B’dedir. “de” bağlacı ünsüz uyumlarına uymaz. Sadece ünlü uyumlarına uyarak “de, da” olabilir. Dolayısıyla “hiç te” değil “hiç de” olacaktır
Cevap B
37.
Sağlıklı yaşam koşullarından habersiz olan kişilerin çoğu (I) sabah (II) öğle ve akşam yemeklerinde midelerini tıka basa dolduruyor. Jimnastik de yapmadıkları için (III) bu insanların tüm organları yağ bağlıyor. Dengesiz beslenen bu kişiler, her gün yürüyüş yapmalı (IV) sebze ve meyve ağırlıklı (V) kolay sindirilen yemekler yemelidir.
Bu parçadaki numaralı yerlerden hangisine noktalı virgül (;) konulması uygun olur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
(1996 - ÖSS)
Noktalı virgülün en önemli görevi, içinde virgül bulunan sıralı cümleleri birbirinden ayırmaktır. Bu özellik IV numaralı yerde görülüyor. Diğer yerlerde virgül kullanılmalıdır.
Cevap D
38.
Bugün yetmiş yaşındayım (I) Yaptıklarımdan pek çok pişmanlık duyuyorum (II) Öyle çok, öyle çok yanlış yaptım ki (III) Her şeyden önce en değerli varlığım olan zamanımı istediğimce ve iyi bir biçimde kullanamadım (IV) Halbuki şimdikinden en az iki kat daha verimli olabilirdim (V)
Bu parçadaki numaralı yerlerden hangisine üç nokta (...) konulması uygun olur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
(1996 - ÖSS)
Üç noktanın kullanımıyla ilgili bilgileri 5. sorunun açıklamasından öğrenebilirsiniz. Buna göre III numaralı yere cümlenin bitmediğini göstermek için üç nokta (...) konmalıdır.
Cevap C
39.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, parantezle ( ) belirtilen yere iki nokta ( : ) konulmalıdır?
A) Öykülerinde gerçeğe önem veriyor ( ) Kişileri seçerken de bu özelliğini koruyor.
B) Onun öykülerinde boşu boşuna yazılmış tek bir cümle bile yok ( ) Her cümle yerli yerinde.
C) Benim için, öykü yazmak çok sıkıntılı bir iş ( ) Karşılığında hiçbir şey vermiyor kişiye.
D) Bir öyküde bulunması gereken iki özellik vardır ( ) İyi bir kurgu, güçlü bir dil.
E) Öykülerini aceleye getirmemiş ( ) Yeterince beklemiş, kıvamına gelince okuyucuya sunmuş.
(1997 - ÖSS)
İki nokta (:) kendinden sonra açıklama yapılacaksa kullanılır. Buna göre baktığımızda D’de açıklama yapılacağı bellidir. “iki özellik vardır” denmiş ve bu iki özellik açıklanmış. Dolayısıyla parantezin olduğu yere (:) gelmelidir.
Cevap D
40.
(I) Güzel bir gün; ışıklı, ılık. (II) Her canlının yaşama isteğiyle, dopdolu olduğu bir gün. (III) Çiçekler henüz açmamış, ağaçlar yapraksız. (IV) İncecik dallar, nasıl da tatlı tatlı sallanıyor rüzgârda. (V) İnsanlar hızlı hızlı yürüyor, koşuyor yetişmek ister gibi bir yere.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde virgül (,) yerinde kullanılmamıştır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
(1997 - ÖSS)
Virgül (,) eş görevli sözcük ya da söz öbekleri arasında veya öğelerin birbirinden ayrılması istenen yerlerde kullanılır. Virgülün olduğu yerde genelde durulur. Oysa II. cümlede “isteğiyle” sözü “dopdolu” sözüne sıkı bir şekilde bağlıdır. Orada virgülün bulunması duraklamayı gerektirdiğinden anlam bağlılığını zedeler.
Cevap B
41.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır?
A) Arkadaşım önerilerimi kabul etti.
B) Öyle bir şey söylemediğine yemin etti.
C) Dükkânını başkasına devir etti.
D) Konuklarını biraz önce yolcu etti.
E) Bu haber onu memnun etti.
(1997 - ÖSS)
Seçeneklerde hep “etmek” fiili kullanılmış. Ad soylu sözcüklerle bileşik fiil kuran bu fiil, son hecesinde dar ünlü bulunan adlarla kullanıldığında, bu adların son hecesindeki dar ünlünün düşmesi gerekir. Buna göre C’deki “devir etti” sözü “devretti” şeklinde olmalıdır. “Kabul, yemin, memnun” gibi sözcüklerde de son hecede dar ünlü vardır. Ancak bu dar ünlüler uzun okunduğu için hiçbir zaman düşmez.
Cevap C
42.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır?
A) İçtiği ilacın bıraktığı acımsı tadı gidermek için ağzına şeker aldı.
B) Nesili tükenmekte olan bazı hayvanlar koruma altına alınıyor.
C) Yaptığının yanlış olduğunu anlayınca özür dilemek istedi.
D) Vakfın amaçlarının neler olduğu üyelere anlatıldı.
E) Nüfus kaydını, doğum yerinden oturduğu ilçeye naklettirdi.
(1998 - ÖSS)
Yazım yanlışı B'de yapılmıştır. Bu cümledeki "nesili" sözcüğü "nesli" şeklinde yazılmalıydı. Çünkü "nesil" sözcüğünün son hecesindeki dar ünlü (i), sözcüğe ünlü ile başlayan bir ek getirildiğinde düşer.
Cevap B
43.
Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki altı çizili sözcükte bir yazım yanlışı vardır?
A) Onunla öyleyin lokantada buluşacağız.
B) Havuzdaki nilüferlere hayran kaldık.
C) Moraran elini ovuşturup duruyordu.
D) Amcam bu hastanede operatördü.
E) Binanın alt katında çamaşırhane varmış.
(1998 - ÖSS)
Yazımı yanlış olan sözcük A'daki altı çizili sözcüktür. "Öğle" vaktini ifade eden bu sözcük "öğleyin" şeklinde yazılmalıdır.
Cevap A
44.
Sanatçının yapıtlarına evrensel bir nitelik kazandıran çok sayıda özellik var ( ) Masalsı anlatım ( ) kimi zaman hayal mi gerçek mi olduğunu ayırt edemediğimiz betimlemeler, şiirsel söylemler, çarpıcı benzetmeler ( )
Yukarıda parantezlerle belirtilen yerlere aşağıdakilerin hangisinde verilen noktalama işaretleri sırasıyla getirilmelidir?
A) (!) (,) (...) B) (.) (,) (.) C) (:) (;) (.)
(1998 - ÖSS)
Parçayı incelediğimizde birinci cümleden sonra özellikler açıklanacağı için cümlenin sonuna iki nokta (:) , ikinci yere eş görevli sözcükler devam ettiği için virgül (,) , parçanın sonuna örnekler devam ettiği için üç nokta (…) getirilmelidir.
Cevap E
45.
Ünlü filozof Konfüçyüs şöyle yakarırmış ( ) “Tanrım ( ) bana kitap dolu bir ev ( ) çiçek dolu bir bahçe ver ( )"
Bu cümlede ayraçlarla ( ) belirtilen yerlere aşağıdaki noktalama işaretlerinden hangileri sırasıyla konmalıdır?
A) (,) (:) (,) (...) B) (:) (,) (,) (!)
C) (,) (:) (;) (!) D) (:) (;) (...) (.)
(1999 - ÖSS)
Örnek cümlede boş bırakılan yerlere hangi noktalama işaretlerinin getirileceğini gösterelim:
Ünlü filozof Konfüçyüs şöyle yakarırmış (:) “Tanrım(,) bana kitap dolu bir ev (,) çiçek dolu bir bahçe ver(!)"
Cevap B
46.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı vardır?
A) Anlaşma metnine her iki tarafta sadık kaldı.
B) Kimsenin etkisinde kalmadan, amaçların ve isteklerin doğrultusunda karar vermelisin.
C) Bu işte başarılı olamayacağını anladığı için hemen istifa dilekçesini verdi.
D) Kasabadan ayrılırken karşıdaki yamaçta gördüğümüz kır evleri ilgimizi çekti.
E) Bu soğukta dışarı çıkarsan yine hastalanırsın.
(1999 - ÖSS)
“de” bağlacı her zaman ayrı yazılır ve ünsüz uyumuna uymaz. A’da “iki tarafta” sözünde yazım yanlışı yapılmıştır. Bu, “iki taraf da” şeklinde yazılmalıdır.
Cevap A
47.
Bir anlatım biçimi olarak günlükte, gezi (I) deneme (II) eleştiri ve röportaj gibi öğretici (III) roman (IV) öykü (V) şiir gibi yaratıcı türlerden yararlanılır.
Bu cümledeki numaralanmış yerlerden hangisine ötekilerden farklı bir noktalama işareti konmalıdır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
(1999 - ÖSS)
Farklı bir noktalama işaretinin getirileceği yer soruluyor. Seçeneklere baktığımızda, I, II, IV ve V numaralı yerlere virgül (,), III numaralı yere noktalı virgül (;) getirilmelidir.
Cevap C
48.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır?
A) Günlerdir aynı konunun tartışılması sabrını taşırdı.
B) Bu konuda onun da fikrini almak istedi.
C) Törende çok mutlu olmuş, göğüsü kabarmıştı.
D) Ona bir armağan vererek gönlünü almaya çalıştı.
E) Çok sinirlenmiş, ağzına geleni söylemişti.
(1999 - ÖSS)
Yazım yanlışı "göğüsü" sözcüğünün yazımında yapılmıştır. İkinci hecesinde dar ünlü bulunan kimi sözcüklere ünlü bir ek geldiğinde ikinci hecedeki dar ünlünün düşmesi gerekir. Yani sözcük "göğsü" şeklinde yazılmalıdır.
Cevap C
49.
Ödüller konusunda şöyle yanlış bir kanı vardır (I) Kazanan yapıtın, o yarışmaya katılan tüm yapıtların en iyisi olduğu düşünülür (II) Oysa seçici kurullar, birikim ve beğenileri birbirinden farklı kişilerden oluşur (III) Bu nedenle ödül ya da ödüller, bir uzlaşma sonucu verilir (IV) Yüzlerce yapıtın katıldığı yarışmalarda bundan doğal bir şey olamaz (V)
Yukarıdaki parçada numaralanmış yerlerden hangisine, ötekilerden farklı bir noktalama işareti koymak gerekir?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
(1999 - ÖSS)
Farklı bir noktalama işareti, I. numaralı yere getirilmelidir. Bundan önceki cümle bir yanlış kanının açıklanacağını bildirdiği için oraya iki nokta (:) getirilmelidir. Diğer numaralı yerlere cümleler tamamlanmış haber cümleleri olduğu için nokta (.) getirilmelidir.
Cevap A
50.
Bu sanatçımızın acaba hangi yapıtı kalıcı olacak, hangi yapıtı zaman içinde unutulup gidecek? Bunu, bugünden
I
kestirebilmek zor; ayrıca böyle bir yorum yapmak da bence
II
gereksiz. Bırakalım, yarının insanı kendisi seçsin seveceği,
III
devamlı okuyacağı ya da unutacağı yapıtları... Böyle bir
IV
seçim, yapıtları gerçek anlamda kalıcı kılar.
V
Yukarıdaki parçada numaralanmış noktalama işaretlerinden hangisi yanlış kullanılmıştır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
(1999 - ÖSS)
Bu parçada üç nokta yani IV numaralı yerdeki işaret yanlış kullanılmıştır. Çünkü ondan önceki cümle anlamca tamamlanmış bir haber cümlesidir. Orada üç noktanın kullanılmasının hiçbir gerekçesi yoktur.
Cevap D
51.
Üleştirme sayı sıfatı eki, -er (-ar), ünlüyle biten sayılara eklendiğinde araya “ş” kaynaştırma harfi girer.
Aşağıdakilerin hangisinde bu kurala örnek oluşturmayan bir sözcük vardır?
A) Defterlerinize ikişer cümle yazın.
B) Beşer kişilik gruplara ayrıldılar.
C) Masalara yedişer tabak koyalım.
D) Herkes yirmişer dakika konuşacak.
E) Üyelerden ellişer milyon lira toplayalım.
(1999 - ÖSS)
Açıklamadan anlaşılacağı gibi sadece sayılarda kullanılan "ş" kaynaştırma harfi ünlüyle biten sözcüklerde kullanılır. Oysa "beş" sözcüğünün aslında "ş"olduğundan yani sözcük ünsüzle bittiğinden bu sözcüğe kaynaştırma harfi getirilmez.
Cevap B
52.
Dünyada neler olup bittiğini böylesine iyi bilen (,)
I
okuma (,) çalışma gücü yüksek (,) oldukça bilgili bu
II III
genç (,) insanın kullandığı sözcüklere (,) alışık olmadığımız
IV V
yeni anlamlar kattığını görüyorum.
Yukarıdaki cümlede, numaralanmış virgüllerden (,) hangisinin yeri değiştirilirse anlam karışıklığı giderilmiş olur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
(2000 - ÖSS)
IV numaralı yerde olan ve "genç" sözcüğünden sonra getirilen virgül, anlam karışıklığına neden olmaktadır. Bu virgül "genç" sözcüğünün özne olmasını sağlamaktadır. Oysaki bu cümlenin öznesi gizli özne olan "ben" sözcüğüdür. İşte anlam karışıklığını gidermek için "genç" sözcüğünden sonraki virgül kaldırılmalıdır.
Cevap D
53.
Anıları yazmanın belli bir çağı var mıdır ( ) Genellikle yaşlılık dönemi gösterilir bu çağ için ( ) Çünkü yaşlılığın bir belirtisi de kişinin gözlerini geleceğe değil, geçmişe çevirmiş olmasıdır. Bu yazarın ( ) “Gençler umutlarla, yaşlılar anılarla yaşar.” sözü de bu görüşü destekler ( )
Bu parçada ayraçlarda ( ) belirtilen yerlere aşağıdakilerin hangisinde verilen noktalama işaretleri sırasıyla getirilmelidir?
A) (?) (...) (!) (.) B) (?) (.) (:) (.)
C) (!) (.) (;) (...) D) (…) (…) (;) (.)
(2000 - ÖSS)
Parçadaki boş parantezlerin olduğu yerleri inceleyelim; birinci yere soru anlamı taşıdığı için soru işareti(?); ikinci yere yargı tamamlandığı için nokta (.); üçüncü yere aktarma cümlesinden önce geldiği için iki nokta (:); dördüncü yere yargı tamamlandığı için nokta (.) getirilmelidir.
Cevap B
54.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır?
A) Art arda yaşadığımız sıkıntılar, doğruyla yanlışı ayırtetmemizi sağladı.
B) Onu gördükten sonra kendi durumuna şükretti.
C) “O ana kadar sesimi çıkarmadım, sabrettim; ama daha fazla dayanamadım.” dedi.
D) Azmetti; karşılaştığı bütün engelleri yenerek amacına ulaştı.
E) Böylesine güzel bir günde bana hayatı zehretti.
(2000 - ÖSS)
Seçeneklere baktığımızda A’da "ayırtetmemizi" sözünde yazım yanlışı vardır. Birleşen sözcüklerde ses düşmesi veya ses türemesi gibi bir ses olayı yoksa sözcükler ayrı yazılır. Buna göre "ayırtetmemizi" sözü ayrı yazılmalıdır.
Cevap A
55.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır?
A) Nasıl oldu da beni hatırlayamadı, bir türlü anlayamadım.
B) O kadar çok çalıştı ki havanın karardığını fark etmedi.
C) Bugün sinemaya gidelim, yarında size geliriz.
D) Yarınki toplantıya kimlerin katılacağı belli değil henüz.
E) Geçmişte yaşanan tatsızlıkların unutulmasını istiyordu artık.
(2001 - ÖSS)
Seçeneklere baktığımızda C’de "yarında" sözcüğünün yazımında yanlışlık olduğunu görüyoruz. Buradaki "da" bağlaçtır ve bağlaç olan “da, de” her zaman ayrı yazılır.
Cevap C
56.
Bir konuşmamızda ona, şiiri nasıl yazdığını sormuştum (I) Sorumu şöyle yanıtladı (II) "Önce bir rüzgârın taşıdığı tohum gibi küçücük bir şey düşer aklıma (III) Bu bir anlamdır, bir gerçektir, yaşam ilişkilerimizde öz denebilecek bir durumdur (IV) Yani esin denilen şeydir bu (V)"
Yukarıdaki parçada numaralanmış yerlerden hangisine ötekilerden farklı bir noktalama işareti getirilmelidir?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
(2001 - ÖSS)
Yargı tamamlandığı için I, III, IV ve V numaralı yere nokta (.) getirilmelidir. II. yere ise sonrasında bir söz açıklandığı için iki nokta (:) getirilmelidir.
Cevap B
57.
Sanatçının uzun süre yaşadığı bu ev (,) çocukları tarafından
I
müzeye dönüştürülmüş. Odalardan birinin duvarlarında yer alan fotoğraflarla sanki bir soyağacı oluşturulmuş (.) Bir
II
başka odada onunla bütünleşmiş eşyalar sergilenmiş (:)
III
su, fotoğraf makinesi, daktilosu, gözlüğü (...) Hastalığında
IV
ve ölümünden sonra gelen mektuplar ve telgraflarla (,)
V
kitapları da camekânlı dolaplarda saklanıyor.
Yukarıdaki parçada, numaralanmış noktalama işaretlerinden hangisi gereksiz kullanılmıştır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
(2001 - ÖSS)
I. noktalama işareti olan virgül özne görevinde kullanılan "ev" sözcüğünden sonra, II.’de yargının tamamlandığı yere nokta, III.’de açıklama yapılacak yere iki nokta, IV.’de benzer örneklerin sürdürülebileceği anlamını içeren yere üç nokta konmuştur. Bu işaretlerin hepsi gereklidir. V numaralı yerdeki virgül ise gereksizdir. Çünkü "telgraflarla" sözcüğündeki "la (ile)" bağlaç görevindedir. Bağlaç olan "ile" den sonra virgül kullanılmaz.
Cevap E
58.
Önce baygın bir iniltiydi yamaçtan duyulan,
Sonra bir gölge belirmişti kuş uçmaz yoldan;
Köyümün titreterek bağrı yanık toprağını
İnliyor, baktım, uzaktan görünen bir kağnı...
Bu dizelerde aşağıda verilen ses olaylarından hangisi yoktur?
A) Ünlü düşmesi
B) Ünsüz düşmesi
C) Sert ünsüz yumuşaması
D) Ünlü daralması
E) Ünsüz benzeşmesi
(2001 - ÖSS)
Dizelere baktığımızda, "bağrı" sözcüğünde ünlü düşmesi, "toprağını" sözcüğünde sert ünsüz yumuşaması, "İnliyor" sözcüğünde ünlü daralması, "yamaçtan" sözcüğünde ünsüz benzeşmesi vardır. Dizelerde ünsüz düşmesinin örneği yoktur.
Cevap B
59.
Kanlıca deyince akla ilk gelen, yoğurt oluyor ( ) Daha eskiler, kahvesini de biliyor. Şöyle değirmende öğütülen ( ) büyük, kulpsuz fincanlarda sunulan kahve ( ) Sonra, kıyı boyunca uzanan yalılar, ille de adıyla anılan koyu ve canım korular ( )
Bu parçada ayraçla ( ) belirtilen yerlere, aşağıdakilerin hangisinde verilen noktalama işaretleri sırasıyla getirilmelidir?
A) (...) (,) (.) (.) B) (.) (,) (...) (...)
C) (:) (;) (...) (.) D) (:) (;) (.) (...)
(2002 - ÖSS)
Parçayı incelediğimizde yargı tamamlandığı için birinci yere nokta (.), eş görevli sözcükler sıralandığı için ikinci yere virgül (,), yargı tamamlanmadığı için üçüncü yere üç nokta (...), benzer örnekler sürdürülebileceği için dördüncü yere yine üç nokta (...) konmalıdır.
Cevap B
60.
Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki altı çizili sözcüğün yazımı yanlıştır?
A) Son dönem şairleri bu antolojiye alınmamış.
B) Voleybolcular otobüslerine bindiler.
C) Kardeşi bu filmin yönetmenliğini üstlenmiş.
D) Antırenör bugünkü çalışmayı erken bitirdi.
E) Bu zürafa hayvanat bahçesine yeni gelmiş.
(2002 - ÖSS)
Altı çizili sözcükleri incelediğimizde D seçeneğindeki “Antırenör” sözcüğünün yazımının yanlış olduğunu görüyoruz. Bu sözcüğün doğru yazımı “Antrenör” şeklindedir.
Cevap D
61.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır?
A) Arkadaşları, bu kadar sorumsuz davranmasının nedenini bir türlü öğrenemediler.
B) Kuşkonmaz, saksıda yetiştirilen, uzun saplı, ince ve küçük yapraklı bir süs bitkisidir.
C) Tartışmacı, öne sürdüğü savın doğruluğunu kanıtlıyamadı.
D) Panele, üniversite öğrencileriyle öğretim üyeleri katılmıştı.
E) Aile büyüklerinden öğrenilen el sanatları, yöre halkının geçim kaynağını oluşturuyor.
(2002 - ÖSS)
Seçenekleri incelediğimizde C'deki “kanıtlıyamadı” sözcüğünün yanlış yazıldığını görüyoruz. Bu sözcükte ünlü daralması olmayacağı için sözcüğün “kanıtlayamadı” biçiminde yazılması gerekirdi.
Cevap C
62.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır?
A) Yapılan ölçümler, hava koşullarına bağlı olarak değişgenlik gösteriyormuş.
B) Yönetmelikte yapılan değişikliklerden çoğumuzun haberi yoktu.
C) Emekli olunca, bu dernekte gönüllü olarak çalışmaya başladı.
D) Çocuğu, bu okula kaydettirmek için çok uğraşmıştı.
E) Geçmişe baktığımızda buna benzer pek çok durumla karşılaşıyoruz.
(2003 - ÖSS)
Seçenekleri inceleyince, A’da “değişgenlik” sözcüğünün yazımının yanlış olduğunu görüyoruz. Sert ünsüzle biten sözcüklerden sonra “c, d, g” yumuşak ünsüzleri ile başlayan ekler gelirse eklerin başındaki yumuşak ünsüzler sertleşerek “ç, t, k” olur. Bu sözcükte bu kurala uyulmamıştır. Sözcüğün, “değişkenlik” şeklinde yazılması gerekir.
Cevap A
63.
Bu kitap, okuyan, dinlemesini bilen (I) yorumlayıp tartışan (II) dilini severek kullanan (III) ülkesini (IV) doğayı tanıyan ve bunlarla ilgili olumlu düşünceler geliştiren (V) bireyler yetiştirmeye yönelik bir eğitim ve öğretim anlayışının ürünüdür.
Bu cümledeki numaralı yerlerin hangisine noktalama işareti konmasına gerek yoktur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
(2003 - ÖSS)
Parçada numaralanmış yerleri incelediğimizde V. yere herhangi bir noktalama işareti konmasına gerek olmadığını görüyoruz. Çünkü “geliştiren bireyler” bir sıfat tamlamasıdır. Sıfat tamlamalarında sıfat ile ismin arasına herhangi bir noktalama işareti konmaz.
Cevap E
64.
İşte karşı karşıyasın. O da senin gibi biri (I) Yüzünde küçük küçük yara izleri (II) Bak, gülüyor. Şimdi de yemeğini yiyor (III) İşte türkü söylüyor, işte sıkılıyor (IV) Belki de dertleşecek birini arıyor (V)
Bu parçadaki numaralı yerlerin hangisine ötekilerden farklı bir noktalama işareti konmalıdır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
(2003 - ÖSS)
Parçayı incelediğimizde I, III, IV ve V numaralı yerlere yargı tamamlandığı için nokta (.) konmalıdır. Eksiltili cümle olduğu için II numaralı yere üç nokta (…) konmalıdır.
Cevap B